![]() |
Dikey şehir Sao Paulo, yüksek binaları ile insanın başını döndürüyor. Fotoğraflar: Dilek TAŞ AYDIN |
Brezilya’nın ticaret şehri Sao Paulo, eski binalarıyla
hüzünlü bir şehir edasında. Şehri renklendiren tek şey ise binaların üzerindeki
grafitiler. Kahve Borsası, Luz Tren Garı ve okyanus kenarındaki Santos ile
görülmeye değer Sao Paulo, şehirleri olduğu gibi sevenler ve beklentisini
yüksek tutmayanlar için ideal.
![]() |
Sao Paulo sokaklarını grafittiler renklendiriyor. |
Brezilya'nın gecekondusu 'favela'lar bile dikey |
Dikey şehir
Daha çok ticaret şehri olarak tanınan Sao Paulo, yüksek bir
şehir. Şehrin her yerinde dikey binalar adeta başınızı döndürüyor. Gökdelen
sayısının en fazla olduğu şehirler arasında geldiği konusunda iddiaya
girebilirsiniz. Üstelik bu yapıların çoğu eski tarz binalardan oluşuyor. O
kadar ki, bizim gece kondu olarak nitelendirdiğimiz Brezilya’lıların ‘favela’
adını verdikleri yerleşimler de dikey binalardan oluşuyor. Şehrin genelindeki ‘favela’ların
sayısı o kadar fazla ki, Brezilya hükümeti, büyüyen ekonomisinden inşaat
sektörüne de pay çıkararak kentsel dönüşüm kapsamında bu yapıları yıkıp yeni
konutla yapmayı hedefliyor. Şehirde binaların ve duvarların üzerine yapılan
grafitiler ise eski görünümlü şehre renk katan unsurlar olarak dikkat çekiyor.
Şimdiye kadar içtiğim en güzel kahve |
Sao Paulo’da mutlaka görülmesi gereken yerler listesinde
Kahve Borsası ve Müzesi ilk sırada geliyor. Bir zamanlar kahve ticaretinin geçiş
merkezi durumundaki ülkedeki Kahve Borsası’nda günlük kahve fiyatları
yayımlanıyor. İçeride ise tarımda kullanılan aletlerden tüccarların
fotoğraflarına kadar geçmişe doğru yolculuğa çıkıyorsunuz. Müze içinde bulunan
siyah - beyaz fotoğrafın yanında bir poz vererek eski kahve tüccarlar ve
işçilerle aynı kareye girebilirsiniz. Müzenin içindeki kafe ise nefis kahve
kokusuyla sizi kendine çekerken çıkışta uğramadan edemiyorsunuz.
Ancak kahve ticaretinin en çok yapıldığı yer olmasına rağmen
Brezilya’da kahve sektörü çok gelişmiş değil. Öyle ki restoranlardakiler hala
espresso ile latte arasındaki farkı bilmiyor. Bu nedenle onlara ‘sütlü ya da
sade olsun’ şeklinde tarifler verebilirseniz istediğiniz kahveyi
içebiliyorsunuz. Tabi bu durum lüks restoranlar için geçerli değil. Sao
Paulo’ya hem tepeden bakmak hem de İtalyan mutfağını tatmak için İtalya Kulesi
olarak adlandırılan iş merkezinin en üst katındaki restorana mutlaka uğrayın.
Sao Paulo hakkında ilk izlenim ve genel görünüm için burası en ideal yerler
arasında. İçeride Brezilyalıdan çok uluslararası alandaki iş adamlarıyla
karşılaşıyorsunuz. Burası şehirdeki en önemli iş anlaşmalarının yapıldığı yer
olarak da dikkat çekiyor.
Brezilya’da kahve ticaretine rağmen kahve kültürü ne kadar
az gelişmişse, tarım ve hayvancılık cenneti olan ülkede gıda sektörü o kadar
gelişmiş durumda. Hayvancılık özellikle de et konusunda Brezilya’nın ara
sokaklarında yer alan et restoranlarına mutlaka uğrayın. Türkiye’deki
kebapçılardan geri kalmayan geleneksel restoranlarda masanıza oturduğunuz andan
itibaren servis başlıyor. Masalar arasında dolaşan garsonlar ellerinde döner
şişlerini andıran et şişleriyle dolaşarak servis yapıyor. Masanın üzerinde bir
tarafı kırmızı diğer tarafı yeşil olan küçük plakalar ise Brezilya’da yemek
geleneğinin en önemli detayları arasında geliyor. Masanızdaki plakayı kırmıza
çevirmediğiniz sürece et servisi sabaha kadar devam ediyor. Tabağınızdaki
bitirmeden başka bir garson gelerek farklı bir eti tabağınıza servis ediyor.
Eğer Brezilya’da bu geleneği bilmiyorsanız yemek servisinin sabah kadar sürmesi
içten bile değil…
Tüm tropik meyveleri sebze-meyve halinde bulabilirsiniz |
Tropik meyve cenneti…
Sao Paulo’nun en renkli ve en otantik yerleri ise şehrin en
büyük pazarının kurulduğu yer ile İstanbul’daki Mahmutpaşa’yı andıran
kıyafetten ev dekorasyonuna kadar Çin yapımı her türlü ürünün satıldığı yerler.
Alt ve orta gelir grubun uğrak noktası olan bu yerler şehirde en güzel fotoğraf
karelerine sahne oluyor. Ülkeye özgün ürünler yerine ‘Made in China’ damgalı
ürünler buranın temelini oluşturuyor. Semt pazarı ise mutlaka gezilmesi gereken
yerler arasında. Her türlü tropik meyve, tezgahlar üstünde rengarenk görüntü
oluşturuyor. Tezgahtarlar ellerindeki bıçak ve meyvelerle bu ilginç meyvelerden
birer dilim keserek size uzatıyor.
![]() |
Kalabalık şehirde günün her saati trenler dolu |
Şehrin en hareketli ve en tarihi yerlerinden biri ise Luz
Tren Garı. Tarihi bina adeta geçmişte yolculuk yapıyor izlenimi yaratıyor. Sao
Paulo halkı ise günü en hareketli saatlerinde istasyonu dolduruyor. Üstelik
sadece yolcu trenleri değil, kum, gıda maddeleri taşıyan trenler de bu
istasyondan geçerek gideceği yere ulaşıyor. Luz Tren İstasyonu’nun çevresi ise
favela denilen gecekondularla dolu.
Okyanus kıyısında serinleyin
Sao Paolo’nun gelir düzeyi en yüksek ve Latin kültürünü daha
çok hissedeceğiniz yeri ise yazlıkların bulunduğu Santos. Okyanus’un
kenarındaki bu küçük ve şirin şehir Sao Paolo halkının yaz aylarında serinlemek
için geldiği yerler arasında. Kilometrelerce uzunluktaki sahilde dalgalar
kıyıdan çekilince koyu renkli kumların üzerinde adeta bir ayna görüntüsü
oluşuyor. Sahil kenarında bulunan gökdelenlerin görüntüsü plaj kumlarına yansıyınca
da fotoğrafik bir görüntü oluşuyor. Santos sokaklarında ilerlediğinizde ise
daha üst gelir grubunun yaşadığı modern gökdelenlerle karşılaşıyorsunuz. Sao
Paolo’dan Santos’a ilerledikçe gelir düzeyinin de yükseldiğine tanık
oluyorsunuz. Futbol cenneti olan Brezilya’nın efsanevi futbolcusu Pele’nin
Müzesi de burada bulunuyor. Müzede Pele’nin giydiği formalardan oynadığı efsane
maçların görüntülerine kadar her şey var….
![]() |
Okyanus kıyısındaki Santos sahillerinde deniz bazen geri çekiliyor. İşte böyle bir durumda ayağınızın altındaki siyahi kumlar bu fotoğraftaki gibi adeta aynaya dönüşüyor |