1 Mart 2013 Cuma

Latin ateşi bu topraklarda



Dikey şehir Sao Paulo, yüksek binaları ile insanın başını döndürüyor.
Fotoğraflar: Dilek TAŞ AYDIN
 
 

Brezilya’nın ticaret şehri Sao Paulo, eski binalarıyla hüzünlü bir şehir edasında. Şehri renklendiren tek şey ise binaların üzerindeki grafitiler. Kahve Borsası, Luz Tren Garı ve okyanus kenarındaki Santos ile görülmeye değer Sao Paulo, şehirleri olduğu gibi sevenler ve beklentisini yüksek tutmayanlar için ideal.


Sao Paulo sokaklarını grafittiler renklendiriyor.
 
 Bazı şehirler size geçmişi hatırlatır. Yaşadığınız ya da gördüğünüz şehirlerin geçmişini… Dünyanın gelişen ekonomileri arasında gelen Brezilya’nın ticaret şehri Sao Paulo da bu şehirlerden biri. Binalarıyla, Latin Amerika’nın hareketli ve enerjik görüntüsünden daha çok hüzünlü ve sakin bir ruha sahip. Sao Paulo, ateşli Latin şehirlerinden de çok farklı. Gelişmekte olan ekonomiden henüz nasibini almayan şehir, tipik bir güney Amerikalı. İşsizlik oranlarını yüksekliği sokakta yaşayan çok sayıda insandan belli oluyor. Ancak BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin) ülkeleri arasında başı çeken Brezilya’yı tanıyanlar, ülkenin gelişmesiyle birlikte birkaç yıl içinde Sao Paulo’nun da tanınamayacak bir yer haline geleceğini söylüyor.


Brezilya'nın gecekondusu 'favela'lar bile dikey

Dikey şehir

Daha çok ticaret şehri olarak tanınan Sao Paulo, yüksek bir şehir. Şehrin her yerinde dikey binalar adeta başınızı döndürüyor. Gökdelen sayısının en fazla olduğu şehirler arasında geldiği konusunda iddiaya girebilirsiniz. Üstelik bu yapıların çoğu eski tarz binalardan oluşuyor. O kadar ki, bizim gece kondu olarak nitelendirdiğimiz Brezilya’lıların ‘favela’ adını verdikleri yerleşimler de dikey binalardan oluşuyor. Şehrin genelindeki ‘favela’ların sayısı o kadar fazla ki, Brezilya hükümeti, büyüyen ekonomisinden inşaat sektörüne de pay çıkararak kentsel dönüşüm kapsamında bu yapıları yıkıp yeni konutla yapmayı hedefliyor. Şehirde binaların ve duvarların üzerine yapılan grafitiler ise eski görünümlü şehre renk katan unsurlar olarak dikkat çekiyor.

 
Şimdiye kadar içtiğim en güzel kahve
Kahve Borsası’nda geçmişe yolculuk

Sao Paulo’da mutlaka görülmesi gereken yerler listesinde Kahve Borsası ve Müzesi ilk sırada geliyor. Bir zamanlar kahve ticaretinin geçiş merkezi durumundaki ülkedeki Kahve Borsası’nda günlük kahve fiyatları yayımlanıyor. İçeride ise tarımda kullanılan aletlerden tüccarların fotoğraflarına kadar geçmişe doğru yolculuğa çıkıyorsunuz. Müze içinde bulunan siyah - beyaz fotoğrafın yanında bir poz vererek eski kahve tüccarlar ve işçilerle aynı kareye girebilirsiniz. Müzenin içindeki kafe ise nefis kahve kokusuyla sizi kendine çekerken çıkışta uğramadan edemiyorsunuz.

Ancak kahve ticaretinin en çok yapıldığı yer olmasına rağmen Brezilya’da kahve sektörü çok gelişmiş değil. Öyle ki restoranlardakiler hala espresso ile latte arasındaki farkı bilmiyor. Bu nedenle onlara ‘sütlü ya da sade olsun’ şeklinde tarifler verebilirseniz istediğiniz kahveyi içebiliyorsunuz. Tabi bu durum lüks restoranlar için geçerli değil. Sao Paulo’ya hem tepeden bakmak hem de İtalyan mutfağını tatmak için İtalya Kulesi olarak adlandırılan iş merkezinin en üst katındaki restorana mutlaka uğrayın. Sao Paulo hakkında ilk izlenim ve genel görünüm için burası en ideal yerler arasında. İçeride Brezilyalıdan çok uluslararası alandaki iş adamlarıyla karşılaşıyorsunuz. Burası şehirdeki en önemli iş anlaşmalarının yapıldığı yer olarak da dikkat çekiyor.

 
 
Restoranlarda kırmızı işarete dikkat!

Brezilya’da kahve ticaretine rağmen kahve kültürü ne kadar az gelişmişse, tarım ve hayvancılık cenneti olan ülkede gıda sektörü o kadar gelişmiş durumda. Hayvancılık özellikle de et konusunda Brezilya’nın ara sokaklarında yer alan et restoranlarına mutlaka uğrayın. Türkiye’deki kebapçılardan geri kalmayan geleneksel restoranlarda masanıza oturduğunuz andan itibaren servis başlıyor. Masalar arasında dolaşan garsonlar ellerinde döner şişlerini andıran et şişleriyle dolaşarak servis yapıyor. Masanın üzerinde bir tarafı kırmızı diğer tarafı yeşil olan küçük plakalar ise Brezilya’da yemek geleneğinin en önemli detayları arasında geliyor. Masanızdaki plakayı kırmıza çevirmediğiniz sürece et servisi sabaha kadar devam ediyor. Tabağınızdaki bitirmeden başka bir garson gelerek farklı bir eti tabağınıza servis ediyor. Eğer Brezilya’da bu geleneği bilmiyorsanız yemek servisinin sabah kadar sürmesi içten bile değil…


Tüm tropik meyveleri sebze-meyve halinde bulabilirsiniz
 

Tropik meyve cenneti…

Sao Paulo’nun en renkli ve en otantik yerleri ise şehrin en büyük pazarının kurulduğu yer ile İstanbul’daki Mahmutpaşa’yı andıran kıyafetten ev dekorasyonuna kadar Çin yapımı her türlü ürünün satıldığı yerler. Alt ve orta gelir grubun uğrak noktası olan bu yerler şehirde en güzel fotoğraf karelerine sahne oluyor. Ülkeye özgün ürünler yerine ‘Made in China’ damgalı ürünler buranın temelini oluşturuyor. Semt pazarı ise mutlaka gezilmesi gereken yerler arasında. Her türlü tropik meyve, tezgahlar üstünde rengarenk görüntü oluşturuyor. Tezgahtarlar ellerindeki bıçak ve meyvelerle bu ilginç meyvelerden birer dilim keserek size uzatıyor.
Kalabalık şehirde günün her saati trenler dolu


Şehrin en hareketli ve en tarihi yerlerinden biri ise Luz Tren Garı. Tarihi bina adeta geçmişte yolculuk yapıyor izlenimi yaratıyor. Sao Paulo halkı ise günü en hareketli saatlerinde istasyonu dolduruyor. Üstelik sadece yolcu trenleri değil, kum, gıda maddeleri taşıyan trenler de bu istasyondan geçerek gideceği yere ulaşıyor. Luz Tren İstasyonu’nun çevresi ise favela denilen gecekondularla dolu.

 

 
 

Okyanus kıyısında serinleyin

Sao Paolo’nun gelir düzeyi en yüksek ve Latin kültürünü daha çok hissedeceğiniz yeri ise yazlıkların bulunduğu Santos. Okyanus’un kenarındaki bu küçük ve şirin şehir Sao Paolo halkının yaz aylarında serinlemek için geldiği yerler arasında. Kilometrelerce uzunluktaki sahilde dalgalar kıyıdan çekilince koyu renkli kumların üzerinde adeta bir ayna görüntüsü oluşuyor. Sahil kenarında bulunan gökdelenlerin görüntüsü plaj kumlarına yansıyınca da fotoğrafik bir görüntü oluşuyor. Santos sokaklarında ilerlediğinizde ise daha üst gelir grubunun yaşadığı modern gökdelenlerle karşılaşıyorsunuz. Sao Paolo’dan Santos’a ilerledikçe gelir düzeyinin de yükseldiğine tanık oluyorsunuz. Futbol cenneti olan Brezilya’nın efsanevi futbolcusu Pele’nin Müzesi de burada bulunuyor. Müzede Pele’nin giydiği formalardan oynadığı efsane maçların görüntülerine kadar her şey var….

Okyanus kıyısındaki Santos sahillerinde deniz bazen geri çekiliyor. İşte böyle bir durumda ayağınızın altındaki siyahi kumlar bu fotoğraftaki gibi adeta aynaya dönüşüyor

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder